Erbakan’ın Saklanan Konuşması, 28 Şubat’ın Şifrelerini Çözecek
160 okunma

Erbakan’ın Saklanan Konuşması, 28 Şubat’ın Şifrelerini Çözecek

ABONE OL
11 Temmuz 2022 14:52
Erbakan’ın Saklanan Konuşması, 28 Şubat’ın Şifrelerini Çözecek
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Dinlemek için tıklayınız

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Teroğlu, eski Başbakan Necmettin Erbakan‘ın istifanı anlattığı konuşmasını ve yaşanan süreci kaleme aldı.

Teroğlu, 28 Şubat davası sanıklarından emekli Tümgeneral Erdal Şenel‘den aldığı bilgileri bugün köşesine taşıdı. Erdal Şenel, Necmettin Erbakan‘ın Tansu Çiller ve Muhsin Yazıcıoğlu ile düzenlediği ve TRT ekranlarından yayınlanan basın toplantı yaptığını aktardı.

Emekli Tümgeneral Erdal Şenel, 28 Şubat davasında bu görüntülerin izlenmesini defalarca isteseler de mahkeme tarafından reddedildiklerini anlattı.

Teroğlu, Şenel’in anlattıklarını şöyle kaleme aldı:

28 Şubat kumpas davası üzerine Sami Menteş ile hazırladığımız “Size Yalan Söylediler” kitabının imza günündeydik. Bir zamanlar eski Genelkurmay Hukuk Müşaviri olan, emekli Tümgeneral Erdal Şenel de kitabını imzalatanlar arasındaydı.

Hiç izlememiştim. Erdal Paşa, bana bir görüntüden bahsetti. Defalarca talep etmişlerdi ama mahkeme reddetmişti. Dahası, kendileri bulup getirmişler, ancak hâkimler “burası sinema değil” diyerek izlemeyi kabul etmemişti.

Hayır, gizli saklı bir şey değil. Necmettin Erbakan’ın, bir yanına koalisyon ortağı Tansu Çiller’i, öbür yanına destek veren BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nu oturttuğu basın toplantısından söz ediyorum. Erbakan’ın konuşması, hükümetinin istifasından üç gün sonraydı. 21 Haziran günü TRT’den canlı yayımlanmıştı.

Erbakan’ın basının karşısına çıkma nedeni beklentisinin karşılanmamasıydı. Zira, istifanın ardından, yeni koalisyonun Çiller’in başbakanlığında kurulmasını bekliyordu. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, görevi ANAP lideri Mesut Yılmaz’a vermişti.

Görüntüyü izledim. Necmettin Erbakan söze şöyle girmişti: “Bütün ulusumuzun takip ettiği gibi, 18 Haziran günü, bizim DYP ile bir yıl önce yapmış olduğumuz protokolümüz uyarınca, protokolümüze uyarak Sayın Demirel’e başbakanlıktan istifa mektubumu sunmuştum.”

28 Şubat MGK’si, adı üstünde, 28 Şubat’ta oldu. Erbakan hükümeti o gün değil, dört ay sonra görevi bıraktı. Erbakan nedenin askerle sorun değil, koalisyon protokolü olduğunun altını çiziyordu.

ERBAKAN HAYIR DİYORErbakan, Demirel’e sunduğu istifa mektubunu “Bir kere daha aynen okuyorum” diyerek kameraların önünde okumaya başlamıştı. Mektuptaki ifadeler, Erbakan’ın açıklamasını doğruluyordu:

“RP ve DYP arasındaki koalisyon protokolüne uygun olarak, bu bir yıllık süreden sonra, başbakanlığın DYP’ye geçebilmesi için, yapmış olduğumuz taahhüde ve iki parti arasındaki mutabakata uymak üzere başbakanlık görevinden istifa ediyorum.”

Tepkisi önce Demirel’e ardından Mesut Yılmaz’a idi. Yani cumhurbaşkanının görevi Çiller’e vermemesi ya da başkasına vermesi “darbe” ise (ki değil), Erbakan’a göre sorumlusu önce Demirel sonra Yılmaz’dı.

Askerle sorun iddiasına da tepkiliydi:

“Efendim, ülkede bir gerginlik varmış da hükümet bunun için istifa etmişmiş… Hayır! İşte bizim istifa mektubumuz apaçık ortada… Başarılı bir hükümet, sadece ahde vefa örneği gösteriyor. Protokolün gereği olarak en güzel bir ahlak örneği gösteriyor. Bu siyasi tarihimize böyle geçecek!”

Erbakan, istifa kararına “bir yıl önce Çiller’e verdiği söz”ü gerekçe olarak sunuyordu. Gelgelelim, bugün AKP-FETÖ işbirliği ile açılan 28 Şubat davasını sürdürenler, Erbakan’ın kendi sözlerine rağmen “Hayır, Erbakan’a askerler darbe yaptı” diyordu.

ERDOĞAN DA DARBE Mİ YAPTI?56 dakikalık o görüntüyü mahkeme izlemedi. Zira görüntüler, 28 Şubat’ın bir darbe olduğu tezini, bizzat Erbakan’ın ağzından ortadan kaldırıyordu. İzlenmemesinin sebebi belli. Mahkeme, önceden verilmiş karara ulaşmak için delilleri yok saymak zorundaydı.

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP