News
News
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Melih Aydın’ı İYİ Parti’nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıkladı. Akşener, “Seçimi kazanmakta ittifak sisteminin başarılı olmadığını gördük. An itibariyle rahmetli Elçibey’in dediği gibi ‘özü başımıza’, yalnız başımıza seçime gireceğiz ve Melih; boyun, kilon kaçmış hep beraber göreceğiz. Bu arada benim boyum, kilom kaçmış hep beraber göreceğiz” diye konuştu. Akşener, Emine Edizgil’i de İYİ Parti Odunpazarı Belediye Başkan adayı olarak duyurdu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart 2024 yerel seçimleri için il gezilerine devam ediyor. Akşener, bugün Eskişehir’de il ve ilçe yöneticileriyle bir araya geldi. Önce Eskişehir İYİ Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti daha sonra Eskişehir, Bilecik, Afyon, Kütahya, Uşak ilçe başkanları ile istişare toplantısı için Eskişehir’de bir otele geldi. Toplantı öncesi partililere seslenen Akşener, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Melih Aydın’ı duyurdu. Akşener, Emine Edizgil’i de Odunpazarı Belediye Başkan adayı olarak açıkladı. Akşener özetle şunları söyledi:
“Hemen hemen her hafta bir şehirde bir belediye başkan adaylarımızı açıklamak üzere bir program yaptık. Uzun bir zamandır Anadolu’yu gezmeme rağmen sizlerle birlikte tek tek esnaf dükkanlarına girip, onları dinleyip, dert sahiplerini Meclis’te ‘milletin kürsüsü’ adı altında onların sesinin duyulduğu bir süreç yaşadık. Pandemi nedeniyle teşkilat mensuplarımızla maalesef bir araya gelip konuşabilme imkanını bulamadık. Seçmen velinimettir. Ama o seçmenle bizi bulaştıran cefakar teşkilat mensuplarımızla bir araya gelemedim. Covid nedeniyle binalara giremedim.
“İYİ PARTİ’NİN HAYAT BULMA HİKAYESİNİ GİTTİĞİM HER YERDE ANLATIYORUM”
Ben teşkilatları çok önemseyen bir siyasetçiyim. Bir il başkanının kız kardeşi olduğu için aldığım terbiye teşkilatlarla yol yürümektir. İYİ Parti’nin bir hikayesi var, o hikayeyi zaman zaman unutuyoruz çünkü çok şey yaşadığımız için. İYİ Parti’nin hayat bulma hikayesini gittiğim her yerde anlatıyorum.
“BU İŞBİRLİKLERİNİN ÖNCELİĞİ HİÇBİR ZAMAN İYİ PARTİ’NİN BİR ŞEY ALMASI DEĞİLDİ”
Siyasetin iki yumruk arasındaki meseleden sürekli bir kimlik konusunun tartışıldığı bir üçkağıtçı dönem var. Biz milliyetçi, demokrat, kalkınmacı bir partiyiz bizim kimliğimiz bu ama seçmeni velinimet bilen, seçmenin derdinin çare aramanın bir zorunluluk olduğuna inanan, seçmen der ki iktidara seni seçtim bizi yönet diye, muhalefete der ki sen gözetim altındasın yapacağın iş benim avukatlığımı yapmaktır. Çözüm üreteceksin iktidara ileteceksin. Muhalefetin görevi seçmen açısından avukatlığını yapmaktır. Biz bunu yaptık. 2017’de Türkiye başkan bir düzene geçti, partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçti. 2018’de ben, İnce, Karamollaoğlu aldığımız oy 2014’de Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aldığı oy kadardı. CHP’ye gittik yerel seçimlerde işbirliği yapalım diye. Bu işbirliklerinin önceliği hiçbir zaman İYİ Parti’nin bir şey alması değildi.
Ana hedefimiz 2023’te partili Cumhurbaşkanlığı sistemini değiştirecek iradeye sahip bunun sözünü veren bir Cumhurbaşkanını seçmek ve parlamenter demokrasiye dönerek onun da arızalarını giderek tahkim etmekti. Bizim amacımız x, y, z kişilerini yer kazandırmak değil. 30 yıldır politika yapan bir şahıs, bu tür konularda müthiş bir birikeme sahip olan bir siyasi partide politikaya başlamış şahıs sizce böyle bir ketenpereye gelir mi? Niye çırak çıktık biz? Burada var olan bir belediye başkanını yeniden seçtirmek bizim öncelliğimiz değildi.
“VATANDAŞIN FERASETİNE GÜVENMENİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU 7’DEN 77’YE EN AZINDAN BİZİM PARTİMİZ ANLADI”
Seçimler oldu, 2023’ü maalesef kaybettik. Kaybettik ve üçüncü kere bu ucube sistem vatandaş tarafından onaylandı. Neyi kaybetti? Onaylanmış oldu. Neyi kaybettik? Kola kutularıyla, terliklerle, ceketleriyle yapılan propagandanın millet üzerindeki tesirinin ne olduğunu gördük. Mesele x kişisinin oradan indirilmesinden ziyade bu ucube sistemin değiştirilmesiyken kişisel kutuplaşma konsolide etti. Erdoğan ve arkadaşlarının partisinden ayrılmayı düşünen, bize oy vermeyi düşünen üçüncü yolu nasıl inşa edebiliriz diyen seçmenin bu yumruklaşmanın üzerine ‘Eyvah bunlar gelirse biz ne oluruz’ dedi ve döndü. Vatandaşın ferasetine güvenmenin ne kadar önemli olduğunu 7’den 77’ye en azından bizim partimiz anladı.
Sivrihisar ilçe başkanımız orada yaşayan bir imam tarafından eşinin yanında darp edildi. Karısının, kızının yanında bir babaya, bir eşe el kalkar mı bu ülkede? Ne zamandır böyle olduk? Böyle bir şımarıklık hakim oldu. Bu şımarıklığın giderilmesinin yolu İYİ Parti’nin aynı kurulduğu dönemde olduğu gibi, millete nefes alabilecek, iki yumruk arasına sıkışmış insanları bir üçüncü yol da var, bizi gören, bizi düşünen, gözümüzün içine bakan insanlar da var, seçmenin patron olduğu, velinimet olduğu siyasetçinin onun karşısında hazır olda durduğu bir anlayışı burada biz görebiliriz dedirtmek için kuruluş ayarlarımıza geri dönüyoruz. Yaptığımız bu.
“UNUTMAYIN BUNLARI SİZ BİRER KAHRAMANSINIZ”
Arkadaşlarımızı dövmeye kalkıştılar, tehdit ettiler, iftira attılar, hakaret ettiler ama burayı şereflendiren sizlerden milim geri adım atan olmadı. Darbe sonrası kurulmuş siyasi partileri bilen bir insanım. Sadece kalabalığı bulmakta zorlanırdı. Bir şey değişti Türkiye’de her şey değişti. Biz, siz Türkiye’de bu partiyi kurdunuz her şey değişti. Üzerine kaç siyasi parti kuruldu hatırlayın. Netice itibariyle Türkiye’de bu siyasi atmosferin değişebileceğini gösteren sizsiniz. Unutmayın bunları siz birer kahramansınız.
“SAÇLARI YAKILMIŞ AMA YİNE DE ‘KANIM AKSA DA ZAFER İSLAM’IN’ DİYENLERİZ”
Biz bu ülke için istikbalini, geleceğini, gerekirse çoluğunun çocuğunun istikbalini kaybetmeyi göze alanlarız. Biz aynı zamanda 80 öncesinin bizleri iki baş parmakları sıkıştırılıp düşmenin eşiğinde bırakılmış, saçları yakılmış ama yine de ‘Kanım aksa da zafer İslam’ın’ diyenleriz. Biz aynı zaman Avrupa Birliği’nden gelen Fransız, İngiliz hakimlere ‘Devletimizdir size ne’ diyenleriz. Bir arkadaşımız çıkıp da gibi Avrupa hukukuna şikayet etmeyen insanlarız. İftiracısı olmayan insanlarız. Biz buyuz. Fedakar, kendinden vazgeçen insanlarız.
“HEM TARIMI HEM ÇİFTÇİYİ GÖRMEYE GİDECEĞİZ HEM DE SOSYAL BELEDİYELERİMİZİ VATANDAŞIMIZLA BULUŞTURACAĞIZ”
Keşke 2023’ü kazanabilseydik. Hepimiz mesuliyetleri üzerime aldık, bizim çözümümüz bu mecbur bırakılan ittifak sisteminden çıkmak. Emeklileri Meclis’e getirip konuşturup iktidarın dikkatini çeken biziz. Belediyede de Meclis’te de rekabeti seçmen adına seçmenin yanında rekabeti ortaya koyduğumuzda, sizler gidip seçmenimizle bu manada konuştuğunuzda sesinizin duyulduğunu göreceksiniz. Esnaf gezdik şimdi gıda problemi sebebiyle, çocukların aç gezmesi nedeniyle hem tarımı hem çiftçiyi görmeye gideceğiz hem de sosyal belediyelerimizi vatandaşımızla buluşturacağız.
Bir site gösterdim buradaki evler ne kadar dedim, ‘6,5-7 milyon, 10-15 bin lira kira’ dedi. Onun için bütün devlet okullarına hiç değilse bir öğün bu çocuklara yemek verilsin. Hem o çocukların gıda almasını sağlayacak hem de kadınların ağırlıkta olduğu kooperatif ürünlerinin yetiştirilmesiyle istihdam sağlanacak.
“PARTİMİZİ 2028’DE İKTİDARA GETİRMEK GİBİ BİR HEDEFİMİZ VAR”
Hazırlıklarımız tam, kadrolarımız muhteşem. Ama o ittifak siyaseti içerisinde kayboldu. Çünkü mecbursun ittifakın içinde kendini anlatmaya. Biz hür, bağımsız ve müstakil bir siyasi partiysek, millet için her şeyi göze alamaya razıysak bu riski de göze alıyoruz. Tartışmaya açık bir konu artık değildir. Bizim bu seçimlere kendimizin ne olduğunu anlatmak Eskişehir başta olmak üzere bu şehirlerde seçim kazanmak ve bu seçimin sonunda yaptığımız icraatlarla partimizi 2028’de iktidara getirmek gibi bir hedefimiz var. Elbette hakaretler yiyeceğiz ama vız gelecek tırıs gidecek. Çünkü biz alışkınız.
“1 AYDIR YAŞADIKLARIMIZ BİLE YAN GELİP YATAN OSMANLARIN AYAĞA KALKIP ÇALIŞMASINA VESİLE OLMAMIZIN ŞART OLDUĞUNU ORTAYA ÇIKARIYOR”
Suriyeli kardeşlerinizi gayet mutlu bir şekilde geri göndermek için bile biz iktidar olacağız olmak zorundayız. Bir taraf diyor ki ‘AK Parti’ye yanlıyorlar’, öbür taraf diyor ki ‘Zaten bunlara güven olmaz, el arttırıyorlar…’ Kaçak bir FETÖ’cü diyor ki 2018-2019 sırasında Sayın Erdoğan, İYİ Partili biriyle konuşmuş, FETÖ’ye gidin el sıkışalım, anlaşalım…’ Tayyip bey bizden yardım istiyor hale bakın o kadar çok absürt şey duydum ki bu üstüne tüy dikti. Kabul etmemişler durumu. Sadece bunlar bile, 1 aydır yaşadıklarımız bile yan gelip yatan Osmanların ayağa kalkıp çalışmasına vesile olmamızın şart olduğunu ortaya çıkarıyor.
“BEDELİ İYİ PARTİ ÖDÜYOR, SOPAYI İYİ PARTİLİLER YİYOR, HAKARETİ ONLAR İŞİTİYOR SONRA ESKİŞEHİR’DE SADECE TEK BİR BELEDİYE MECLİS ÜYESİ OLUYORDU”
Arkadaşlar alışmış, sokağa gittiğimiz zaman bir taraf elini uzatan arkadaşlarımıza elini sıkmıyorum AK Partili arkadaşlardan bahsediyorum ‘HDP, PKK’nın elini sıkıyor, PKK’nın elini sıkanın elini sıkıyorsun onun için senin elini sıkmıyorum’ diyor, öbürü bambaşka şeyler söylüyor aynı yoldan. Bedeli İYİ Parti ödüyor, sopayı İYİ Partililer yiyor, hakareti onlar işitiyor sonra Eskişehir’de sadece tek bir belediye meclis üyesi oluyordu.
“MELİH BOYUN, KİLON KAÇMIŞ HEP BERABER GÖRECEĞİZ”
Seçimi kazanmakta ittifak sisteminin başarılı olmadığını gördük. An itibariyle rahmetli Elçi beyin dediği gibi ‘özü başımıza’ yalnız başımıza seçime gireceğiz ve göreceğiz Melih boyun, kilon kaçmış hep beraber göreceğiz. Bu arada benim boyum, kilom kaçmış hep beraber göreceğiz.”
